‘Koronadan hayatını kaybedenlerin iki katından fazlası her yıl sigaradan ölüyor’

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen aktifliğe BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tütünsüz Yerleşke Projesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karadağ, Prof. Dr. Nihat Özyardımcı Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Prof. Dr. Yeşim Uncu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, akademik ve idari işçi ile öğrenciler katıldı.Programda konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Tütünsüz Yerleşke Projesi’ni hayata geçirmek için çalışmalara devam ettiklerini vurguladı. Bu bahiste toplum algısının en temelden değiştirilmesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Üniversite olarak bu alanda projelerimiz sürüyor. Lakin 70 bin öğrencimiz, 8 bin işçimiz, hastanemiz ve bu hastaneye gelen giden binlerce insan var. Bu projemizi tam manasıyla uygulayabilmek şuan için güç görünüyor. Sigarayı bırakmanın en kıymetli yolunun şahsî irade olduğuna inanıyorum. Yasaklar ile bu mevzuda bir yere varmak mümkün değil. Tütünden uzak durmak için aileden başlayan, ilköğretim ve ortaöğretimde devam eden, akabinde üniversitede, daha sonra etrafı ile münasebetlerinde uygulanması gereken bir şuurun daima birlikte oluşturulması lazım. Bu kolay bir hadise değil. Tahminen kuşak yahut jenerasyonlar alacak. Bu işin zorluğunu bilir, yılmadan çalışır ve her gün en azından bir kişiyi kurtarabilirsek yararlı olduğumuzu düşünmeliyiz” diye konuştu.

Akademik mesleğini İlahiyat Bilim Kolu üzerine yaptığını hatırlatan Rektör Kılavuz; “Kutsal Kitabımız; bir insanın yaşatılması, toplumun yaşatılması demektir diyor. O halde biz, bu ziyanlı olan ve öldürücü tesiri bulunan tütünden bir kişiyi kurtarabilsek, vakitle tüm toplumu kurtarmayı başarabileceğiz. Yeniden Kutsal Kitabımızda; ‘Bir toplum kendisini değiştirmediği surece Allah o toplumu değiştirmez’ buyuruluyor. Bu çok net bir tabirdir. Her birimizin ferdi tercihleri var. Bunlar toplumsal tercihe dönüşürse, işte o vakit toplum değişir. Rastgele bir kurtarıcı beklemek yerine; öncelikle kendimizi bu ziyandan korumak, sonra en yakın etrafımızdan başlayarak, ailemizi, mahallemizdekileri, ilçemizdekileri, ilimizdekileri ve ülkemizdekileri kurtarmak için çabalamalıyız” dedi.

Tütünsüz Yerleşke Projesi Sorumlusu Prof. Dr. Mehmet Karadağ ise sorunun tam manasıyla memleketler arası bir sigara salgını olarak adlandırılabileceğinin altını çizdi. Salgın sözünün son iki yılda çok uygun anlaşıldığına işaret eden Prof. Dr. Mehmet Karadağ; “Koronavirüste tüm dünya durdu. İki yılda toplam 6 milyon kişi öldü. Sigara salgınında ise her yıl 8 milyon kişi ölmeye devam ediyor. Dünya Sıhhat Örgütü, tütünü bir kitle imha silahı olarak kabul ediyor. Ot obur hiçbir hayvan tütün bitkisini yemiyor. Sigara, üreticisinin önerdiği üzere kullanıldığında öldüren tek yasal eserdir. İçerisinde 7 bin çeşit kimyasal unsur var. Bunların içinde de 50 tanesi direkt kanser yaptığı kanıtlanan hususlardır. Nikotin, esrar ve eroinden daha fazla bağımlılık yapan husustur. Bir defa deneyen kişi kesinlikle tekrar alma muhtaçlığı duyuyor” formunda konuştu.

Prof. Dr. Nihat Özyardımcı Sigara Bırakma Polikliniği Sorumlusu Prof. Dr. Yeşim Uncu da kurumda yürütülen çalışmalar hakkında bilgi verdi. Dileyen iştirakçiler kürsüye çıkarak sigara nedeniyle yaşadıkları problemler ile bırakma süreçlerine dair konuşma yaptı.