Erdoğan’dan seçim için 14 Mayıs mesajı: 10 Mart’ta yetkimi kullanacağım
Gençlerimizle her bir ortaya gelişimizde sizlerin sevgisine, gücüne, coşkusuna, vizyonunuza şahit epeyce geleceğimize daha büyük bir umutla bakıyoruz. Kimileri diyor ki ‘Bu enerjiyi nereden buluyorsun?’ İşte güç burada. Farklı bir yerde aramaya gerek yok. Bu tablo tıpkı vakitte bize, sizlere miras bırakacağımız Türkiye Yüzyılı’nın inşası için daha çok çalışmamız, daha fazla uğraş etmemiz gerektiğini hatırlatıyor. İnşallah 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerde birinci sefer oy kullanacak siz değerli gençlerimizle yol arkadaşlığı yapmamızı bize nasip eden Rabbime hamd ediyorum. Sizlerin sayesinde ortadan 40 yılı aşkın vakit geçmiş olsa da geçmiş dönemlerimizdeki heyecanı hatırlatıyor, tıpkı hisleri tekrar yaşıyoruz.
Bursa’daki mitingimiz 120 bin kişiyi buldu. Bu bir şeyi gösteriyor. İnşallah Mayıs bir diğer olacak. Bu bahar bir öteki bahar olacak. İnanıyorum ki siz gençlerle birlikte biz sandıkları çok farklı bir halde patlatacağız. Bu gençlik herkesi çok daha farklı bir hale getirir.
O eski Türkiye’nin imkanları da çok oburdu. Artık 20 yılda ülkemize kazandırdığımız eser ve hizmet altyapısının üzerinde her alanda dünya ile müsabakaya hazır bir gençlik görüyoruz. Halbuki bizim gençliğimiz üç Y ile kuşatılmıştı: Yasaklar, yokluklar, yoksulluklar. Kavgalarla dolu bir Türkiye’de geçti bizim gençliğimiz. İleride ülkemizin yakın siyasi tarihi vicdanlı bir değerlendirmeyle yazıldığında bu iki periyot ortasındaki fark çok daha yeterli anlaşılacaktır.
Bugün önümüzdeki seçimlerde birinci kez oy kullanacak siz gençlerimizden beklentimiz elinizin altındaki imkanlarla dünyayı ve ülkemizi en düzgün, en hakikat formda okumanızdır. Maziden atiye sağlam bir köprü kurmadan, bu okumayı güçlü bir biçimde yapmadan, nerede bulunduğumuzu bilhassa nereye gideceğimizi de bilemeyiz. Biz her bahiste olduğu üzere, bu konuda da siz gençlerimize güveniyoruz. Birileri üzere gençlerimizi iradesi ipotek altında tutulacak vitrin süsü, husus modeli olarak asla görmedik, görmüyoruz.
MEYDANLARDAN GELDİK
Şu anda genel liderler ortasında o denli siyasette gençlik kollarından çıkıp gelen bir oburu yok. Yalnızca bu kardeşiniz var, diğeri yok. Biz buraya gökten zembille inmedik. Merdivenleri basamak basamak çıkarak geldik. Bunların bir kısmı kasetle geldi, bir kısmı farklı yerden siparişle geldi. Bizim bu türlü bir durumumuz yok. Biz, meydanlardan gümbür gümbür esinlenerek geldik.
Sizlerin yaşlarında, gençlik kollarında birinci misyon alan kuşak artık bakan, milletvekili, genel lider yardımcısı, belediye lideri, bürokrat, iş insanı olarak gösterdikleri muvaffakiyetle bizleri gururlandırıyor. İnşallah önümüzdeki yıllarda sizlerle de tıpkı gururu biz yaşayacağız. Artık genel lideriniz olarak, cumhurbaşkanınız olarak gençlerimize güvendiğimiz için, gençler bunu çok âlâ işlemeniz lazım. Seçilme yaşını ne yaptık? Evvel 25’e, akabinde ne yaptık, 18’e düşürdük. Kanunlarımıza nazaran reşit sayılan her bir gencimizin yalnızca seçme değil, seçimle gelinen misyonlarda de sorumluluk alabilmelerini biz sağladık. Gençler biz size güvendik. Bu CHP’si filan bunlar niye bu adımları atmadılar? Niye bunlar gençlerin önünü açmadılar? Lakin biz güvendik. Niçin? Zira biz şuna inanıyorduk, Fatih 20 yaşında bir çağı kapatıp bir çağı açtığına nazaran, onun torunları olarak bizler de birebirini yaparız dedik. Ve oldu mu? Oldu. Onlar kadırgaları karadan yürüttüler. Bunlar anlamaz ha anlamaz. Yahu bu kadar vakittir bu ülkede siyaset yapıyorsunuz. Denizin altından siz metro yaptınız mı? Bu metroyu kim yaptı? Biz yaptık. Avrasya Tüneli’ni kim açtı? Biz açtık. Hani gücünüz yetiyorsa, bir de siz yapsaydınız. Biz Haliç’i temizledik, bunlar Haliç’i doldurdular. Yahu bunlarda paklık diye bir şey yok. Bunlarda ‘Böyle kalkıp da dünyaya örnek gösterilecek bir şey yapalım. bu türlü bir kaygı yok, zira bunlar kaygılı değil. Biz kaygılıyız dertli. Neler yaptık, neler yapıyoruz, neler yapacağız. Şu Bursa’yı nereden, nereye getirdik? İstanbul’dan gel, Bursa’dan geç, İzmir’e yönel 7 saatte olan bu güzergahı biz 3 saate indirdik. Bay Kemal, artık seni yormuyoruz görüyorsun. Yani, 7 saatte gittiğin bu yolu 3 saate indirdik daha rahat gidebilesin diye fakat İzmir’e uğradığın da yok.
KUKLA ADAY ARIYORLAR
Ülkemizde çok partili siyasi hayata geçildiğinde bayanlarımız ve gençlerimiz başta olmak üzere tüm vatandaşlarımız oy namustur dediler. Siyasi iradelerine, sandığa canları kıymetine sahip çıkmışlardı. Bugün olduğu üzere o devirde de insanımızı gel deyince gelecek, git deyince gidecek, şuraya oy ver deyince verecek güruh olarak gören çarpık bir zihniyet vardı. Tek parti, faşizmi, artı bu zihniyet, aday olarak milletin karşısına çıkardığı kendi mensuplarına bile tıpkı muameleyi göstermekten çekinmediler. Artık kendilerine ‘Gel’ deyince gelecek, sus deyince susacak, konuş deyince konuşacak kukla bir aday arıyorlar. Bulamıyorlar. Kederleri, milletimizin namusu olarak gördüğü oylarla ülkeyi yönetecek sizlerin geleceğini inşa edecek bir cumhurbaşkanı çıkarmak, milletvekili seçmek değil. Bunların tek kaygıları, her biri başkasından hazzetmeyen, sayısının 6 mı, 10 mu olduğunu bilemediğimiz masa ortaklarının çıkarlarına nazaran hareket edecek bir isim bulmaktır.
Altılı masa denilen ucube yapının besini, eski Türkiye’nin milletimiz için zulüm, birileri için ayrıcalık aracı olan yoksulluğudur, yoksunluğudur. Gençler, ulusal iradeyi hiçe sayan vesayete kâfi dedik. Hak ve özgürlükleri ayaklar altına alan zulüm sistemine kâfi dedik. Ulusal onurumuzun örselenmesine kâfi dedik. Terör örgütlerine, onların iplerini ellerinde tutanlara, yaşatılan acılara kâfi dedik. Darbecilere, onları üzerimize salan global emperyalistlere kâfi dedik. Bu ülkeye zulmeden kim varsa merhum Menderes üzere kâfi kelam milletindir dedik. Kâfi kelam de karar da milletindir diye ek ettik. Artık de yaklaşık 3 çeyrek asır sonra kâfi kelam de karar da gelecek de milletindir diyoruz.
Hedefimiz gönlünü kazanmak suretiyle 85 milyonun her bir ferdine doğruya yanlışsız dedirtmektir. AK Parti kurulduğu günden beri 15 seçime girdi, 15’inden de zaferle çıktı. Gençlerimizin de birinci partisi daima AK Parti oldu. Gençleri AK Parti’ye yakıştıramayan bir kesim bu gerçeği bir türlü kabul etmek istemiyor. Son 2 senede gençlerimizle 36. buluşmamızı yapıyoruz.
Terörle uğraş ederiz, hudut ötesi harekatlar yaparız dünyanın dört bir yanında destanlar yazarız yalnızca Meclis’te takoz koyarlar. Uzaya uydu göndeririz, projeleri yapan firmalara saldırırlar. Gelemeyeceksiniz. Hangi alana bakarsanız bakın birebir görüntüyle karşılaşırsınız. Millete söyleyecek kelamı olmayanların gençlerimize vaadi ne olabilir ki? Gençler onun için biz kelamımızı milletimize söylüyoruz. Biz kelamımızı işte burada olduğu üzere gençlerimize söylüyoruz. Sizlerin nezninde ülkemizin tüm gençlerine sesleniyorum: Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edelim. Biz başlatacağız sonra nöbeti sizlere devredeceğiz. Kendimizi artık gençlerimizin periyodunun konuğu olarak görüyoruz. Gençlerimizden beklentim tıpkı bizden evvelkiler üzere sizin de kâfi kelam de karar da milletindir.
KARARIMIZI 10 MART’TA AÇIKLAYACAĞIZ
Bu erken seçim falan değil, seçimi öne almak yapılan bu. Cumhur İttifakı olarak da Devlet Beyefendi ile bu görüşmelerimizi yaparak dedik ki vakit kaybına tahammül yok. Bunun için o denli incelemeler yaptık ki herkesin yaz tatiliyle ilgili durumlara tutun Karadeniz’de çaydı fındıktı… Bütün değerlendirmeleri yaparak adımı da buna nazaran atalım dedik. Öğrencilerimizin durumları bizim için çok değerli. Resmi olarak Cumhurbaşkanın burada bir yetkisi var. O da Mart 10. 10 Mart’ta Cumhurbaşkanı olarak biz bu yetkimizi kullanacağız ondan sonra 60 gün müddet var. O süreyi YSK kıymetlendirecek. Biz kararımızı mart ayının 10’unda açıklayacağız.
Sen bu milletin evladı olarak bu kadar heyecanlanırsan İngiliz nasıl heyecanlanmasın? Birinci sefer söyledikleri laflar değil, inşallah tüm problem seçim sonrası sonuçlarda bunlar ne yapacaklar o çok değerli.
Biz var ya biz çok yoksul okuduk. Biz kitaplarımızı, defterlerimizi bulamazdık. Biz ne yaptık, bu sıkıntıyı dedik biz yeni kuşağa çektirmeyelim. Okullar açıldığında sıraların üzerinde kitaplarınızı buluyor musunuz? Artık yardımcı ders kitaplarını da sıraların üzerine koyduk. Çok çalışacağız, çok çaba edeceğiz. Biz bu sıkıntıyı çok çektik ve bu zahmetle bir arada okullarımızı okuduk.
Yorumlar (0)