1 hafta için geldiler, 3 yıldır köydeler! ‘2500 TL’den başlıyor’
Hacettepe Üniversitesi kimya kısmından mezun olan Pelin Şahin, 7 yaşında Almanya’dan Ankara’ya, 3 yıl evvel de annesiyle birlikte süratli bir karar alarak Muğla Köyceğiz’e taşındı. Annesinin her vakit denize yakın olma isteği olduğunu lakin daima mazeretler ürettiğini lisana getiren Pelin Şahin, mezuniyetine az bir vakit kala annesine artık mazeret kabul etmediğini söyledi ve ani bir kararla yalnızca 1 haftalığına Köyceğiz’e geldiler. Daha evvel Köyceğiz ile rastgele bir ilgileri olmayan aile, bir haftalığına konut kiraladıkları yerde 3 yıldır yaşıyor.
2500 TL’DEN BAŞLIYOR
30 yıllık 2 odalı ve bahçeli bir köy konutunda yaşayan anne-kız, 3 sene evvel konutlarını 700 TL’ye kiraladı. Şimdilerde eşyasız köy konutlarının 2 bin 500 ila 3 bin TL, yapılı, eşyalı müstakil meskenlerin ise 5 bin ila 8 bin TL ortasında kiraya verildiğini lisana getiren anne-kız, günlük kiralık yahut haftalık kiralık seçeneklerinin daha çok tercih edildiğini söyledi. Aile yaz mevsiminde köy meskenlerinin günlük 500-600 TL’den kiraya verildiği ve boş konut bulunamadığı bilgisini de paylaştı.
Komşularıyla aile üzere olduklarını söyleyen Pelin Şahin, “Çok sıcakkanlı, pak yürekli, güler yüzlü beşerler ile bir ortada olmak büyük lütuf. Tahminen anne – kız olarak köye göç etmenin vermiş olduğu ayrıcalıklı bir takviye veriyor da olabilirler. Şehir hayatında genelde komşuluk münasebetleri bu formda olmuyor. İnsanlar birbirine selam vermekten çekiniyorlar. Mutsuzluk, geçim düşüncesi, kalabalığın vermiş olduğu yorgunluk, trafik, gerilim derken beşerler kendi hayat uğraşında boğuluyor diye düşünüyorum” dedi.
‘KÖY MEYDANINDA TEMEL GEREKSİNİMLERİN HEPSİ KARŞILANABİLİYOR’
Köydeki hayatın kendisine nazaran epey nizamlı ve sakin olduğuna değinen Pelin Şahin, “Güne horozların ötüşü, kuşların cıvıldaşmalarıyla uyanmak kıymet biçilemez. Mis üzere tertemiz havasında bisiklet sürmek çok sevdiklerim ortasında. İnekler, tavuklar, ördekler, kazlar, kediler, köpekler hepsi bir arada” deyip ekledi:
“Doğal ve sağlıklı beslenme diyorlar fakat gözlemlediğim kadarıyla çok da sağlıklı olmuyor. Hayvan yemlerinde, ağaçların böceklenmemesi için çokça kimyasal içeren ilaçları kullanan birçok köylü ve çiftçi var. Geçim genelde tarım ve hayvancılık. Narenciye en önemli geçim kaynağı. Portakal, limon, mandalina, nar ağaçları çokça yetiştiriliyor. Seracılık, arıcılık ve emlak işleri epeyce sık yapılıyor. Merkeze yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta yaşıyoruz. Köy meydanında temel gereksinimlerin hepsi karşılanabiliyor.”
‘ASGARİ FİYATLA GEÇİNMEK SIKINTI GİBİ’
Köyde kiraların 2 bin 500 TL’den başladığının altını çizen Pelin Şahin, “Elektrik, su, telefon, internet faturaları, ulaşım, besin derken minimum fiyat ile geçinmek güç üzere. Kışın soba ile ısınıyoruz. Orta kalite bir torba kömür fiyatı geçen kış 60 lira idi. Bir torba kömür en fazla 2-3 gün gidiyor. Doğal ki odun da alıyoruz” kelamlarıyla yapılan masraflara da değindi.
Köyde ömrünün sanıldığı kadar kolay olmadığını, toplumsallığa ve kolaylığa alışmış olan kent insanı için köy yaşantısının güçlü ve fazla sakin gelebileceğine dikkat çeken Pelin Şahin, “Çevremde bunu yaşayan beşerler oldu. Ayrıca kış mevsiminde burası çok yağış alıyor ve 2-3 ay önemli soğuk ve ayaz oluyor. Sanıldığı üzere kışın Muğla ılık değil. Soba ile ısınmanın zorlukları da var. Günde iki kere sobayı doldur boşalt yaptığımız oluyor. Bazen tütüyor. Sobaya uzak olan odalar ve banyo soğuk oluyor” diyerek şunları söyledi:
“İnternetten çalışanlar için kargo kahrı da var. Köy olduğu için adrese teslimat yapılmıyor. Köy meydanında kimi noktalara bırakılıyor. İnternet birçok vakit çekmiyor. Temmuz ve ağustos aylarında inanılmaz bunaltıcı sıcaklar oluyor. Ortalama 40 derece sıcaklarda minibüsü birkaç dakika ile kaçırmayı tanım edemem. Fakat yeniden de hiç pişmanlığım olmadı, ben köy hayatını seviyorum.”
‘BİRKAÇ AY SONRA BANA NAZARAN DEĞİL DEYİP DÖNENLER VAR’
Yine de köy hayatının herkese nazaran olmadığını aktaran Pelin Şahin, geri dönen aileler tanıdıklarını söyledi. Şahin, “Ankara’dan, İstanbul’dan buralara büsbütün göç etmeyi planlayıp, birkaç ay sonra ‘bana nazaran değilmiş’ deyip geri dönen birçok aile tanıdık. Yalnızlığı ve sakinliği sevmeyenlere, kolaylığa alışmış insanlara nazaran olmadığını düşünüyorum. Sıcakla ortası düzgün olmayanlar için yaylalardaki konutlara bakmalarını önerebilirim. İnternet üzerinden çalışanlara internetin az çekme ihtimalini ve kargo sorunlarını de göze almalarını tavsiye ediyorum. Ayrıyeten ulaşım da çok önemli” ifadelerini kullandı.
Yorumlar (0)