AK Parti’den Babacan’ın İHA açıklamasına tepki
AK Parti Merkez Yürütme Heyeti (MYK), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ait basın toplantısı düzenlendi.
İşte Ömer Çelik’in açıklamalarından satır başları: İsveç’teki savcı bunların cezalandırılmayacağını, yaptıklarının hakaret davası olabileceğini, bir inceleme yaptıklarını, inceleme sonucunda bunların cezalandırılmayacağını söylemiş. Demek ki İsveç’te isteyen terörist isteyeni yapabilir, devlet liderlerini mevtle tehdit edebilir, İsveç terör merkezi olarak kendisini konumlandırabilir.
BAMBAŞKA BİR TABLO ORTAYA ÇIKIYOR
Eylem yapabilenler karşısında yargınızın ‘bunda cezalandırılacak durum yok’ demesi apayrı bir tablo ortaya çıkartıyor. Siyasi otorite ile yargının ortasında büsbütün birbirine zıt ve İsveç’in ulusal çıkarlarına alışılmamış durum var.
BÖYLE BİR ŞEY KABUL EDİLEBİLİR Mİ?
Terörle gayret konusunda maddeleri önemli bir formda revize edeceklerini söylemişlerdi bize. Burada açık ve net halde söylemek lazım; İsveç’te, başkentte terör kümelerinin birer hafta ortayla 10-15 aksiyon yaptığını düşünün. Burada bir AB üyesi ülkenin devlet liderinin geçersiz maketini yaparak, onun asıldığı bir gösteriyi yaptığını düşünün, bizim cumhurbaşkanımızla ilgili yaptıkları üzere. Bu hafta Almanya’yla ilgili, haftaya Hollanda’yla ilgili… Bu türlü bir şey kabul edilebilir mi? İsveç’in buna dönük reaksiyonu ne olur? Tablo açıktır, ikili standart açıktır.
NASIL YENİ KARARLAR ALACAĞIZ
İsveç bir NATO üyesi olsa, orada Türkiye’nin de bulunduğu masada, teröre karşı nasıl yeni kararlar alacağız, NATO bundan sonra nasıl davranacak diye bir tartışma yapıldığını düşünün. O sırada NATO üyesi bir ülkede sizin devlet liderinize dönük bir suikast modellemesi yapılıyor. Türkiye Cumhuriyeti bunu kabul etmez. Bizim yaklaşımımız NATO’nun genişlemesinden yanadır. Fakat burada terörle gayret konusunda işbirliğinin artması ve bu bahiste da unsurlu yaklaşım sergilenmesi kuralıyla. NATO’da kimi ülkeler teröre takviye veriyorlar. Fransa bu türlü, ABD’nin YPG/PKK’ye takviyesi ortada. O vakit bu NATO’nun içini boşaltmak demektir. Gerçekten bu çerçevede Meclis Liderimiz gerçek karar alarak İsveç Meclis Lideri’nin Türkiye’ye ziyaretini iptal ettiğini, İsveç Meclis lideri hak vermiştir. İsveç’teki aksiyonu son derece yakışıksız olarak nitelemiştir.
SİYASETSİZLEŞME, ANTİ SİYASET…
En son Rami Kışlası’nın kütüphaneye dönüşme merasiminde olduğu üzere hizmet siyaseti Türkiye’nin her alanda siyasi irade güçlü bir biçimde yoluna devam ediyor. Her hafta bir vilayette Cumhurbaşkanımız yeni açılışlar gerçekleştiriyor. Burada siyasetin topyekûn olarak kalitesi, hangi gündemlerle meşgul olduğu sıkıntısı demokrasimizin geleceği açısından değerlidir. Biz geçtiğimiz yılın son aylarından şimdiki vakte kadar olan tartışmalara başladığımızda muhalefetin siyaset üretmekten çok bir siyasetsizleşme, bir anti siyaset, siyasetin her alanda parçalanması biçiminde bir gidişat içerisinde olduğunu görüyoruz.
Bir anayasa taslağı açıklamışlardı. Hem cumhurbaşkanı hem başbakan halk tarafından seçiliyor. Cumhurbaşkanının hiçbir şeye karışmayacağını, vazife müddetini tamamladıktan sonra hiçbir siyasi partiye üye olamayacağını tabir eden apolitik yaklaşım.
SİVİL SİYASETİ FELÇ EDEN YAKLAŞIM
Esasen başlarında Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yok. Bundan geri adım atılmayacağını, millete verilen hakkın geri alınamayacağını bildikleri için Cumhurbaşkanını da halk seçsin diyorlar. Devlet çekirdeği Cumhurbaşkanı başbakan tansiyonuyla ortadan ikiye bölünür ve daha acı vesayet tipleri siyasi hayatımızı kuşatır, demokrasimizi felç eder. Bu halde ortaya konulan model sivil siyaseti felç eden, demokratik kazanımları berhava eden bir yaklaşımdır. Bu modelin nasıl uygulanacağına dair, kendilerinin başlarındaki geçiş periyodunda bir yaklaşım ortaya koydular.
6’LI EŞ BAŞKANLIK SİSTEMİ
Bir cumhurbaşkanı olacak, siyasi parti genel liderleri cumhurbaşkanı yardımcısı olacak. Cumhurbaşkanı onların onayını almadan rastgele bir karar alamayacak, atama yapamayacak. Bu haldeki model demokratik model değil, politbüro modeli. Cumhurbaşkanı adaylarını etkisiz olarak, kendilerinin kuracağı kontrolün objesi olarak gözüküyor. Bu haliyle 6’lı eş başkanlık sistemidir. Ya da masanın kapalı ortağı varsa sekizli, dokuzlu eş başkanlık sistem olur. Devlet hayatı içerisinde ortak karar almanın sistemleri aşikâr. Güvenlik alanında, ekonomik alanda, meclisin merkezde olduğu alanlar var. Bu yaklaşım anayasal nizamın dışında siyasi bir paralel yapı ortaya çıkarıp, anayasal sistemin bu paralel yapı tarafından nizamın üstüne çıkarak denetlenmesi, hudut biçilmesi, istikamet verilmesi manasına gelir. Evvelce seçilmiş hükümetin üstünde vesayet vakitlerinde, parlamentonun üstünde Ulusal Güvenlik Konseyi’ni vesayet sistemi haline getirip hükümetin üstünde bir yapı olarak konumlandıranlar vardı.
EYT VE SEÇİM TARİHİ
EYT bahsiyle değerli olan siyasi iradenin ortaya çıkmasıydı. Hasebiyle Meclis’in kendi çalışma takvimi içerisinde sonuç alınacak. Seçim bekleniyormuş yahut seçimden sonraya kalacakmış üzere bir şey kelam konusu değil, irade ortaya çıkmıştır. Şubat, en geç Mart ayı içerisinde sonuca büsbütün ulaşılmış olacaktır.
Seçim takvimi problemiyle, somutlaştırdığımız vakit söyleyeceğiz. Dedim ki biraz geriye çekebiliriz fakat bu geriye çekmeler erken seçim manasına gelmez. Erken seçim üzere değil lakin seçim tarihinde bir değişiklik kelam konusu olacak. Tarih şudur dediğimiz vakit açıklanacak. Birkaç tarih konuşuluyor. Çok kısa bir periyodik güncelleme kelam konusu olacak
SİYASETTE ALKIŞ POLEMİĞİ
Bu siyasi bir tenkit değil hakarettir. Yunanistan’daki siyasetçilerin söyleyemediğini bunlar söylüyor.
BABACAN’IN BAYKAR AÇIKLAMASI
Tabii bu İHA’ların SİHA’ların Baykar’ın dünyada yaptıklarıyla birlikte savunma sisteminde ne kadar oyun değiştirici yüksek teknolojiye ve yeni bir duruma imza attıklarını gösteriyor. Oyun değiştirici birçok denklemi yine kuran performans ortaya çıkardı. Biz bu gayretlerle gurur duyuyoruz. Artık Özdemir Bayraktar’ın bu şirketi birinci kurduğu günlerden bugüne kadar en son KIZILELMA örneğinde oldu ülkemiz savunmasının lehine kazanımların ortaya çıktığını gösterdi. Tekelcilik kelam konusu değil. Herkes için geçerli olan birçok kalemden faydalanmamışlar. Selçuk Bey’in cumhurbaşkanımızla akrabalığının gündeme getirilmesi ahlak dışı bir durum. Söz ettiğimiz üzere bir tekelcilik yok. Faydalanması gereken 10 kalem varsa birçoklarından faydalanmamış. Bunu niçin söylersiniz? Gerisinde bir şey daha söyleniyor bu işler çok şeffaf olmayabilir. Bu şeffaflık ismine kurulacak bir cümle değil. Bu güzel niyetli bir cümle değil. Bu Türkiye’nin ulusal kazanımıdır ve bütün dünya tarafından takdir edilmektedir. Barışı müdafaa vizyonu açısından ele alınmaktadır. Türkiye’nin bu kazanımları, barışı muhafaza misyonu çerçevesinde muhafazasından ötürü Türkiye teşekkür aldı. Biz bir kez daha ülkemize bu kabiliyetleri kazandıranlara teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bunun yakınlıkla, uzaklıkla alakası yok. Bu AK Parti’nin değil Türkiye’nin kazanımı. Kendisiyle tıpkı kesimde çalışanların kullandığı imkanlardan yararlanmıyor. Bütün bu kelamların karşısında dururuz. KIZILELMA’da başkalarında de çok daha büyük başarılara imza atılacak. Geçmişte bu ulusal kabilyetlere sahip olmamızı engellemeye çalışanların hangi siyasi bağlamlarda bugün apaçık ortadadır. Hiçbir biçimde buna geçit vermeyiz.
SURİYE İLE YÜRÜTÜLEN GÖRÜŞMELER
Süreç kendi seyrinde işliyor. Aşikâr bir kadro çalışmalar tamamlanmak üzere, dışişleri bakanları da bir ortaya gelecekler. Onlar için temel tehdit terör örgütleridir. Türkiye Cumhuriyeti onlar için tehdit değildir.
CUMHUR İTTİFAKI GENİŞLEYECEK Mİ?
Milletimizin her bölümüne ulaşmak için bu çaba sürmektedir. HÜDA – PAR ile görüşme gerçekleşti. İş birliği imkanları neler olabilir, bunlarla ilgili süreç devam ediyor. Bu etaba geldiğimizde gereken açıklamayı yaparım.
Yorumlar (0)